Bayramın Bayramsa Mübarek Olsun
Bu gün günlerden 2020
Ramazan Bayramı günü. Bayramın bayramsa mübarek Olsun.
Ramazan bayramının birinci
gününü yaşıyoruz. Bu günün bayram olduğunu sadece takvimde ve ekranlarda fark
ediyoruz.
Yeme içme dışında bayrama
dair hiçbir emare yok… Bayram akşamında
içimizde hiçbir heyecan duymadık.
Sabah erken kalkıp cami veya
mescitlere koşmak yok. Önceki bayramlarda geceden namaza uyanamayıp ta gidememe endişesi sarardı
.
İnsanlar camide yer almak için
adeta yarışırlardı. Caminin dışına kalmamak için erkenden yola koyululardı.
Şimdi ise camiye gidememe
veya camide yer bulamama korkusu ve
endişesi yok.
Bu korku ve endişe bile
insana bir heyecan ve sevinç veriyordu.
Daha neler yok ki, camideki
kalabalık coşkusu ve hep birlikte söylenen tekbir ve tahliller.
Namaz sonrası komşu, dost ve
akrabalarla bayramlaşma ve musafaha yok…
Artık musafaha şimdilik
tarihe karıştı.
Kabir ziyaretleri yok.
Bayram için hiçbir hazırlık
yok. Tatlı,şeker ve çikolata yok. Bayramda ikram edebileceğin kimse yok.
Kapımızı çalan şekerci, cıvıl
cıvıl çocuklar Yok… Yok… Yok….
İşte korona virüsü yüzünden bayramımız mahzun geçmektedir.
2020 Ramazan bayramı bana yıllar öncesini
hatırlattı.
1992-1995 yılları arasında Bosnalılara uygulanan “Sırp zulmü” ile nice Bosnalı Müslüman zulüm
ve işkenceye uğramıştır. Özellikle 1995 yılında Sırplar Srebrenitsa kasabasında binlerce
Bosnalıyı katlederek soykırımı yapmıştır. Bu yıllarda Bosnalılar zulüm altında
Bayram yaparken bizler mutluluk içinde bayramlar yapardık.
Bosna zulmü zamanlarında bir kutsal bayram gününde
radyodan okunan ilahiye benzeyen bir ağıt dinlemiştim. O gün, bu gün her bayram
bu ilahinin ilk cümlesini unutamam. Bu
cümle yazının başlığını oluşturmaktadır.
Her bayram günü ” Bayramın Bayramsa Mübarek
Olsun” sözünü birkaç defa okur
Bosnalıların ve dünyada başka zulme uğrayanların yaşadıklarını içimden empati
ederim.
Şimdi de Korana virüsü tüm
dünyayı kuşatma altına almak suretiyle herkese eziyet vermektedir. Bu durum
bayramı da vurdu. Bayram mı? Bayram değil mi? Bilemedik. İletişim araçları ve
sosyal medya da olmasaydı bayramdan haberimiz olmayacaktı.
Evet, Bayramın Bayramsa Mübarek Olsun!
Dünyanın bir çok yerinde
hala bayramlar bayram gibi değil. Şimdi koronalı günlerde bunu daha iyi anlamış
olduk.
Suriye’de,Yemen’de, Doğu
Türkistan’da , Afganistan’da Hindistan’da Arakan’da, Filistin’de Irak’ta, Afrika’da dünyanın bir çok yerinde bayramlar bayram
gibi kutlanamamaktadır. Bunların durumunu şimdi daha iyi anlamaktayız.
Bir çok Müslüman din
kardeşimiz yıllarca bayramlarını sevinç içinde ve özgürce kutlama fırsatı
bulamadılar. Bayramlarını burukluk içinde geçidiler. Durumları hala aynı
şekildedir. Bizler ise bu yıl hariç bayramlarımızı sevinç ve mutluluk içinde
geçiriyorduk. Çok şükretmeliyiz. Dua etmeliyiz.
Zulüm ve işkence altında
milyonlarca Müslüman bayramlarını ağız tadıyla yapamıyorlar. Biz özgür
Müslümanlar bu duruma hep kalak kapatarak bayramlarımızı kutlardık. Ama şimdi
bir arsız virüs olan “covid-19 “ korona virüsü herkesi dize getirerek
bayramımızı da işgal ederek mahvetti.
Aslında bu virüs her
bakımdan bağımsızlığın ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Özgürlük ve bağımsızlığın çok kapsamlı
olduğunu da anlamış olduk. Sağlıklı
olmak ve sağlıklı yaşama özgürlüğü de en önemli bir hürriyet olduğunu anladık
artık.
Bağımsız olmayan bir vatanda
Cuma namazının kılınamayacağını söyleyen Kahramanmaraşlı Sütçü İmam, “Kalesinde
Fransız düşman bayrağı varken, Cuma namazı kılınmaz” diyerek önce bağımsızlığa kavuşmak gerektiğini ve bunu için de düşmanı kovmanın şart olduğunu söylemiştir.
Bugün de bizler evlerimize
kalmak suretiyle “Korona Virüsü”nu yenerek , İnşallah güzel günlere ve güzel bayramlara kavuşuruz.
Önce tam bağımsızlık. Her türlü bağımsızlık artık.
Sonra yaşama sevinci, bayramlar ve güzel günler. İnşallah!
Biraz daha sabır! Kurallara
dikkat etmek şart!
Bu gün bayram, “Bayramın
Bayramsa Mübarek Olsun”.
Hayırlı bayramlar…
Efkan VURAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder